Suat Akdemir’in pastoral coğrafyaları, soyutlama düşleri, sıra dışı renkleri ve dokuları, onun hayatının çok yönlü alanlarından bir izdüşüm sadece. Üretimlerini salt sanatın bir malzemesi, tartışmaların bir odağı olarak sürdüren Akdemir, resimlerinde yoğun arayışlarla beraber doku, renk, ışık ve görsel ögeleri formal ve kavramsal olarak çeşitli alegoriler içinde yorumluyor.
Formal bir yapı içinde değerlendirildiğinde sabit bir ivme içinde kurmadığı hayatı ve dünya içindeki yaşantısı, resimlerinde yoğun olarak izlenen bir gerçekliğe dönüşüyor. Akdemir’in hayatında tuval ve resim yüzeyi sadece bir doku olmaktan çok daha ötede, yaşamın kesitlerini soyutlaştırarak sunduğu bir öz coğrafyaya dönüşüyor.
Suat Akdemir sanatın temellerine dokunduğu resimlerinde, kışkırtıcı renkler, farklı yoğunluklardaki boya kullanımları, soft ve canlı renk cümbüşleriyle izleyiciyi tekilden çoğula tuvaller arasında sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor. Tuvaller tek tek, parça parça da izlenip değerlendirilebilirken, sergi içinde kurgulanmış olan tesadüfi yerleştirmelerde olduğu gibi çoğulcu yapılar içinde de izlenebiliyor. Suat Akdemir üretimleriyle dünyaya, sanat ortamına ve piyasasına umursamaz bakışlar atarken, dünyanın keşfedilecek coğrafyalarına büyük adımlar atıyor. Resimlerine yansıyan bu büyülü coğrafyalar renk, boya, doku ve ışık olarak mimarinin, doğanın ve insan yaşamının muğlak soyutlamalarını sunuyor.